28 Ağustos 2007 Salı

Başkent..


Vedalaradn hoşlanmadığımı biliyorsunuz ama içten içe veda etmek ruhuma işlemiş gibi..

Bu sabah yola çıkıyorum,turshu kaçar de ben kaçmaz mıyım?:)

1 hafta sonraa görüşmek dileğiyle..


**Çok gerçekçi bir rüya gördüm hatta o kadar gerçikti ki uyandığımda rüyaya daldım sandım..


Sabahın 5'i,kendimi isganbilabi gibi hissettim:) Ona manyak mısın ne işin var o saatten bir şeyler yasıyorsun derken onun gibi oldum şimdi..Neyse sevgiler,saygılar...


(Not1:Saçmamalamı uyku sersemliğime verin..)

(Not2:Çaktırmayın normalde de hep saçmalarım,suç uykunun ya da sersemliğinin falan değil:) )

27 Ağustos 2007 Pazartesi

TUTUKLU kaldıklarımız ya da TUTUKLU bırakanlar ne farkeder ki ikisi de TUTKULARIMIZ değil mi?

Orhan Pamuk eskiden çok fazla sigara içen biriymiş ve bundan da şikayetçiymiş.Bir seyehat sırasında birlikte olduğu Aziz Nesin'e 'Bazı insanlar ne kadar güzel günde beş,altı sigarayla yetinebiliyorlar,keşke bende öyle olabilsem.' demiş.Aziz Nesin'in ise cevabı gayet etkileyiciymiş:'Orhan, onlar demek ki tutkusuz insanlarmış.'demiş..

Aziz Nesin'in verdiği cevap elbette tartışılır tutku mu,irade sorunu mu diye fakat benim asıl sormak isedğim soru başka bir şey..Sizin de tutkularınız var mı,sabah gözünüzü açar açmaz içinizi kıpırdatıp yapmalıyım dedirten ya da bir gün boyunca sizi esir alabilecek bir dizi,kitap veya oyun?Belki de bir insan,onu görmeden yapamam dediğiniz ya da bir eşya...

21 Ağustos 2007 Salı

ÇELİŞKİ..

-Sen çocuk musun hala böyle şeylerle uğraşıyorsun?

-Aa sen dur hele bir,biraz daha büyü öyle...

Şimdi sizce bu iki cümleyi bana kuran babamın kendisi mi çelişki yaşıyor, yoksa o çelişkiyi bana mı yaşatıyor.Hangi cümle işine gelirse (nedense hiç ikimizinde işine aynı cümle gelmiyor) onu söyleyip,geçiyor..

Şimdi ben büyüdüm mü, büyümedim mi??

18 Ağustos 2007 Cumartesi

Ayşegül..

Asıl adı Ayşegül'de çok uzun be kardeşim yaa..Şimdi ayşe yazdım diye yine kızcak ama napıyım günde kaç kez telaffuz ediyorum..

'Ben sende bütün aşklarımı temize çektim.' demiş Murathan Mungan,sen iyi bilirsin:)

Gülayşe..

-- alttaki postu bana yazdıran şahış..

Ayşe

Adını verip de burada rencide etmek istemediğim biri bana sabahın köründe mesaj atmış (aslında o akşamın bir yarısında atmış da ben sabah okudum mesajı) sitem doluydu,biraz da kıskanmış bana huysuzluk yapmak istemiş:) Yaa hayatımın her alanını kaplıyorsun kızım sana yazı yazmaya gerek var mı?24 saat ayrılmıyoruz ki:) Bir yılda annemi ve seni görme zamanımı oranlasam seni daha çok görüyorumdur..Şikayetçi miyim?Ee şimdi orası tartışma konusu bazen uyuz edebiliyorsun,benim seni ettiğim gibi ama hep o şeyten tüyün sayesinde affediveriyorum seni.O şeytan tüyünü bulup koparcam:))Ne diyorduk okulda sen,sınıfta sen,oda da sen,yemekte sen,içmekte sen,orda sen,burda sen..Bir de işin başka boyutu var yanii bedenen olmadığın yerde yine çıkıyorsun karşıma kurtuluş yok ki..Şölee diyim aslında sen hayatımın her alanındasın,bütün yazılarımdasın,bütün defterlerimde,kitap aralarında belkide her saçlarımı tarayışımdasın -gerçi bilirsin pek tararmam ama nyse:) -
Neyse seni özledim ve seviyorum..Sanırım birbirimize daha çok vakit ayırmalıyız:)

Rüya mı?Yoksaaa...

İlginç bir rüyaydı hem de gereğinden fazla 'ilginç'.Üstelik soğuktu da,bu mevsime aldırış etmeden üşütmüştü beni. Rüya bu belli bir mantık çerçevesinde olmak zorunda değildi elbette ama bu kadar da karanlık olmak zorunda mıydı sanki öğle vakti...Uyandığımda bedenim buz kesmişti,titriyordum kendime engel olamadan ve yüreğimde bir telaş,kalbimde bir kıpırtı vardı her şeyin kötü olacağına dair..Korkarak gözlerimi odanın içinde gezdiriğimde farklılıklar gözüme batmaya başlamıştı,belki görünen bir şey yoktu ama kapının kolunda,dolabın kapağında çocukluğum gülümsüyordu acı bir şekilde.Geçmişe ait çizgiler,geleceğer dair olan planlar dans ediyordu odanın ortasında ve o kötü kalpli cadı çıkmıştı sandığından, onları ayrımak için çabalıyordu bana yanyan bakarken..Yattığım yerden kalktım,düşündüm ve anladım.Aslında hiç rüyada olmamıştım,rüyadır diye kendimi kandırmıştım..Elbet bir gün geçer diye düşünmüştümŞimdi kabulleniyorum bunlar gerçeğin birer ışıltılı yansımalarıydı sana,bana,ona..

5 Ağustos 2007 Pazar

Günahkâr Mevsim

Yakınlaştıkça kaybolan
bir kente dönüşürdün
Keşfedilmezim olurdun
içide yolculuk etsem de...
Günahkâr mevsimimdin.

Hiç umut yoktu sende,
o yüzden vazgeçilmezdin,
vazgeçilmezimdin...


CEZMİ ERSÖZ